Bu dünyada az yağlı beyaz peynirden aspirin tadı alan tek kişi ben olamam.
Mutlaka bir ruh eşim olduğuna inanıyorum. Kabullenemem aynı tadı alan kimse olmayışını, isyan ederim.
Artık zikretmekten kaçınmaya başladığım yıldır; rejimdir, yediklerine dikkat etmektir gibi dertlerim olmamışken birden "Akşam hafif yemeliyim" düşüncesinin tüm ruhumu sarması bugün bünyemi bir miktar sarstı. Tabağımda avokado, beyaz peynir,
wasa(Canım İsveç'imin kuru ekmeği), zeytinyağı, ceviz, kuru kayısı ve yoğurt ile oturdum kaldım. Duvarlara baktım uzunca süre.
-Duvarlara bakmak keyifli bence, çatlakları, izleri hikayeleştirmek. Duvara yaşanmışlık eklemek. Duvarın sağına artı, soluna eksileri eklemek ve yine bildiğini okumak. Mesela banyo duvarımda çok acıklı bir hikaye vardı baktıkça hislendiğim, dayanamayıp önüne dolap çektim-
Duvardan çıkaracak hikaye kalmayınca yemeğime döndüm. Wasa ne yavan.
Peynir desen ağrı kesici.
Böyle oluyormuş demek ki rejimcilik.
Hafif yemekten sonra gaza geldim, yürümeye başladım. Bünyem 5 km yürümeye oldukça alışık, gaza geldim ya üstüne devam ediyorum.
Yürürken gömlekli ve
şortlular gördüm, ne güzel mevsim yaz dedim.
Erkeklere şort - gömlek çok yakışıyor. Tüm erkekler giysin, giymeyenler uyarılsın. (Kısa kollu gömlek üretilmesin, uzun kollu gömleğin de kolları sıvansın, katlansın falan lütfen. Teşekkürler.)
Tabi güzel tarzlar yanımdan geçerken kafamın tepesinde bir topuz, kan-ter ve kırmızıya dönmüş bir suratla daha hızlı adım atma çabasında, adımlarıma odaklanıyorum.
Mangal yapanlar var Rumelihisarı'na doğru, orada bir cızbız et kokusu siniyor üzerinize.
Sonra denize tutturulmuş balonlar, koyun-kasap-et-can, atış yapma çabasında elleri tüfekli insanlar. Onları bir sarsıp "Yürüyün amca, daha güzel stres atılıyor" demek istiyorum. Susuyorum.
Çekirdek çıtlayan teyzeler de ayrı stres atıyor.
Tüm kaldırımı masaları ile kaplamış waffle'cılar, kokusuna mı yanayım yürüme alanı bırakmamalarına mı?
İnsanın üstüne üstüne gelen bisikletliler. Ne yapsın onlar da, bisiklet yolu mu var sürecekleri?
Tüm piyasa, eğlence, stres atmaya rağmen; bir dolu insan da spor derdinde.
Engelli yürüyüş, engelli koşu gibi.
Ne zor bu şehirde yaşam.
Yaşam ne zor bu şehirde.
Yine de inadına yaşamak.
12 km.
Az değil.
Walking dead.
İnsan ol.
Ölme.
PS: Sivrisinek sesi, bu teller boşuna mı takıldı?