"Balıkesir'in neyi meşhur?" diye sordu bir iş arkadaşım geçenlerde.
6K sı, kavun karpuz kolonya kız kaymak kaçık.
Sonuncusu çok komik.
Ama öyle.
Çocukluğumda bir "Çoban Nuri" vardı.
Bu çoban Nuri sokaklarda üç tane koyunuyla dolaşır dururdu.
Koyunlar da sanki köpek gibi sadık, sahibinin sözünden çıkmazdı.
Ya çocukluk ve hayal gücü, ya da cidden öyleydi.
Daha nice deliler.
Ve tükürükus.
Tekerlekli sandalyede bir deli, önüne gelene tükürüyor.
Bana hiç tükürmemişti; ama bir arkadaşım nasibini almıştı.
Ağlaya ağlaya ev yolu.
Yollar Arnavut kaldırımı.
Taştan taşa oynardık o kaldırımlarda. Taşlar üstünde durmalı; taş kenarındaki toz, toprağa dokunmamalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder