Sonra yeni iş yerimden bir kaç kişi, eskisinden 3 kişi, en eskisinden çok kişi bir balkonda oturuyoruz.
"Zamanı geldi" diyor, ex işyerimden sevdiğim ve bana "Ahud" diye hitap edeni.
Anlamıyorum.
Bir diğeri söze karışıyor, "Kalabalıkların toplanmasının sebebi var, zamanın kısıtlı"
Aklıma kötü bir şey gelemiyor, bir yaz öğleden sonrasında sarı - turuncu güneş ışıklarının rüzgarla buluştuğu bir balkondayız.
Boğmuyor hava. Huzur var havada.
Tatlı tatlı üşütmüyor da, tam olması gerektiği gibi.
Yanında susabildiğim insanlar var, heyecanlanmıyorum yanlarında. Sessizlikten korkmuyorum. Susup anın, zeytin ağaçlarının, batan güneşin ve meltemin tadını çıkarıyoruz.
Hiç odaklanmıyorum zaman konusuna.
Oldukça sakin bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder