13 Kasım 2010 Cumartesi

Bugün

Sabah daha uyanamamış yatakta dönüp dururken aklıma Gazme geldi. Kendisi eeen eski hala görüştüğüm arkadaşımdır, farklıdır, dosttur. En eski işte 5 yaş falan.

Ben Balıkesir'liyim, buna ek daha bir sürü şehirli daha...
Neyse anaokulunu aynı sınıfta okumamıza rağmen birlikte yolda bakışa bakışa arkadaş olduk, ilk aşk gibi bir ilk dostluk.
Deliydik.
Hayali kahramanlarımızın yanı sıra hayali hayallerimiz vardı, rüyamızda mısırda buluşmak, çöp kutusundan füze yapmak gibi. Çok keyifli ve sıradışıydı oyunlarımız. Ağaç köklerini kazıp bulduğumuz püsküllere tüm okulun altına gömülü dev cadının saçları benzetmesi yapar, üst sınıfları bile bunlara inandırırdık. Çocukluğuma etkisi çok büyüktür yani Gazmenin.
Özeldir.
Sabah aramış, diyor ki "Evleniyorum". Şaşkınım, uyku sersemiyim. Dehşet ve mutluluk bir arada bünyemde. Çocuk Türk değil, ee.
Nedimem olursun diyor. İznimi düşünüyorum hızlı şekilde, ulem yeni de başladım işe. Noktalama işaretlerini ve yeni kültürler tanımayı da severim.
Tamam diyorum, yol açıldı.

Şimdi bugün düşünüyorum da en küçük kuzenim, 30 var mısın dediğinde anlamalıydım eşek kadar olduğumuzu. Ama kimse evlenmedi daha. Yani küçüğüz de. Büyük sorumluluk. Bilemiyorum bir yandan, bir yandan da heyecanlıyım. En eskim evleniyor.

Emin misin duygularınadan ve o adamı hayatın yapacağından diyorum. "Seviyorum" diyor.
Net.
Gurur duyuyorum en eskimle.
Net olmak ne güzel.
Diyor ki; belki biri kalbini çalar, sen benden önce evlenirsin.
Gülüyorum.
Uzun zamandır dilimde olan cümle tekrarlanıyor. (Ne gerek var yazmaya, biliyorsunuz)

İlginçti işte.
Sonra teyzem, eniştem ve kuzencanı ziyaret.
Ve sonunda cmt akşamı hemcinsimle evde takılmaca.
Baya da keyifliydi.
Sorgusuz.

Gamzeyle okulda gülme krizine girer, artık sınıfı rahatsız etmemek için kafamızı sıranın altındaki çantaya sokardık devekuşu misali.
Kalemleri insan yapar, kalem başlıklarını bardak, silgileri yiyecek, çok "keyif" aldığımız tarih derslerinde evcilik oynardık. Piramidleri ve firavunları çizer, yatmadan önce aynı saatte bakma sözüyle eve gider, rüyamızda buluşuruz Mısır'da umuduyla uyurduk. Elimizde internet gibi kutsal bir bilgi kaynağı olsaydı o zamanlar, daha neler yapardık tahmin edemiyorum...


İşte evleniyor.
Biraz buruk, biraz mutlu, biraz umutlu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder