15 Kasım 2016 Salı

Sağlıklı günler dilerim.

Yataktan çıkamayacak bitkinliğe geldiğim nadir zamanlarda kendimi çok bilge hissediyorum. Şöyle ki, sanki geçtiğimiz ay delice kafama takıp üzüldüğüm olayın üstünden aylar geçmiş de üstü ve dev olgunlaşmışım gibi. Oysa ki, daha taze neden, nedeeeeen diye mızmızlanıyordum.
Șu an kapım çalınsa da biri akıl danışmak istese bir budist sakinliği, dinginliği ve olgunluğuyla akıl verebilirim. Saatlerce konuşabilirim, akışa bırakmak, kendine odaklanmak ve mutluluğu Cumartesi günü aldığım (mükemmel ötesi - oy ve ötesi gibi) şalda aramamak adına.
İnsankızı ve insanoğlu garip varlıklar. Sağlığım tam takım elimde değilse, ondan başkası yalan. Peki buna neden capcanlı, enerjik ve yanaklarım elma elmayken odaklanamıyorum?
Çok mu beklenti içindeyim?
İçhuzurum ve sağlığım bana yetmez mi?
İçhuzur dediğimiz de akıl sağlığı değil mi aslında?
Hayatta en çok sevdiklerimden, anneannem laflarımla devam etmem gerekirse; her şeyin başı sağlık.
Şimdi herkes birer portakal yesin, ballı bir kış çayı içsin, kendine sarılsın ve sağlığı için şükretsin.